26 Şubat 2011 Cumartesi

Boğuluyorumm

İnsanlara fazla güveniyorum, çabuk unutuyorum herşeyi çarçabuk unutuyorum. Kızıgnlarım çok çabuk ailem çok önemli onlara denilen her bir kelimede kaplan kesiliyorum. Üzüyorum..
Neden nasıl yaptığımı düşünmeden herkesi bir çırpıda üzüyorumm.

Gereksiz laflar, uzatılan cümlelere tahamülüm kalmadı..
Bunun için direnmeme rağmen, üstüne üstelik aynı hatalarla yuğrulmak ve yine sonuç hüsran.
Kimseyi kırmamak en büyük erdem tabiki, ama benim tahamülüm çok uzaklarda kalmış, nerelerde ne olmuş bilmiyorum ama artık dayanamıyorum laflara sözlere sataşmalara...
Ve kimseyi üzmek kırmak gibi niyetim yok, tek istediğim huzur ve sevgi.
Burdan ayrılırken sevgi ile gitmek kızgınlıkla değil, sevgi ile ayrılmak istiyorum.
Bunun için susmak değil konuşmak istiyorum.

İnsanların hatalarını söyleyince zorlarına gidiyor. Be hatalarına ayna tutuyorum. Acılar ulu orta geçmez ona buna kızgınlıklarını yapıştırarak geçmez, tek geçeceği yer kendi içinde pişerek haşlanarak geçmesi. Buna yardımcı olmaya çalıştım, gerçekleri ona söylemeyi çok isterdim.
Kabul etmesede kendinde başkasını düşünmeyen insanlarla bir arada olmak çok zor.
Ve kızgınlıklarım çok anlamsız kızgınlıklarım, yarın hızla unutacağım yada kızmıyacagım şeylere bugün üzmek kırmak olgusunu biran önce unutmalıyımm. Hemde hızla unutmalıyım. Hepsi kendi pisliklerinde kendi kendine boğulmalılar.

İçimdeki koca sıkınıtları kara rüyaları suya toprağa akıtıp koybolmasını diliyorumm... Ve istiyorumm....

Blog'da 10.Yılımız

Bir bahar günü heyecanla içimdeki yazma şevki ile, Elif Şafak kadınların yazmasına dair iki cesaretlendirdiği sözler söyledikten sonra kend...